BAFRA MÜZESİ

Müzenin ikinci katında ise arkeolojik eserler sergilenmiştir.

Dikkat çekici eserler arasında ilk Tunç Çağı mezarında çıkarılan, üzerinde ameliyat izleri görülen kafatası vardır. Ancak bazı eşyaları fotoğraflamak yasak olduğundan gösteremiyorum.

BAFRA

Bafra'nın Cumhuriyet Mahallesinde yer alan çeşme Genç Osman Dönemine ait olup bir meydan çeşmesidir. 1751 yılında yapıldığı bilinen Alibey Çeşmesinin iki tarafında da birer kitabe bulunmaktadır.

Alibey Çeşmesinin sol tarafındaki meşhur Bafra meydanının Atatürk heykeli.

BAFRA MÜZESİ

Gazipaşa mahallesinde bulunan Bafra Arkeoloji Müzesi Bafra yöresinden elde edilen etnografik eserler ile İkiztepe kazısından çıkarılan arkeolojik eserlerle birlikte Bafra’nın geleneksel yaşam tarzı ve kültürünü yansıtacak canlandırmalar ile düzenlenen bir sergileme planı dahilinde hizmet vermektedir. Müzeye girişler ücretsiz olup pazartesi günleri hizmete kapalıdır. Giriş saatleri ise 08.00-17.00 dır. 

Bina 3 katlıdır. Müzenin ilk katında geleneksel Bafra insanının yaşamı canlandırılmıştır. Oturma odası, mutfak ve yatak odasından oluşmaktadır.

 OTURMA ODASI

kilim dokuma tezgahı

fındık sobası 

MUTFAK

Buradaki kadın meşhur Bafra lokumunu yapıyor. Bu lokum bizim bayramlarımızın vazgeçilmezidir. Üzümlü fındıklı ve cevizli çeşitleri vardır. Misafirlerimize ikramlarımızın arasındadır.

         

YATAK ODASI

ENGİZ KUMCAĞIZ SAHİL

Engiz, Samsun'un 19 Mayıs ilçesine bağlı bir mahalledir. Burada birçok insanın sahip olduğu yazlıklar mevcuttur. Çoğunlukla balıkçılıkla geçinirler. Sahili sessiz sakin tam kafa dinlemeliktir. Birkaç tane çay bahçesi mevcut olmakla birlikte normal ağaçlık alanlarda da insanlar piknik yapabilmektedir. Mesire alanları oldukça geniştir. Burası bir sahilden daha fazlasıdır. Çünkü yazlıkların olması nedeniyle tam bir mahalle kültürü yerleşmiştir ve market benzeri ihtiyaçlarınızı karşılayabilirsiniz. Sahil yolundan Engiz çayına doğru gittiğinizde sağ tarafta bir aqua park mevcuttur. Yani küçük çocuklarınız denize giremiyor diye üzülmenize gerek yok. Burada piknik yaparken kafanızı kaldırdığınızda atlar vb. hayvanlar görürseniz şaşırmayın. Çünkü burada onlar da yaşıyor. :D 

yazlıklardan bir tanesi

Her şeyinizi aldığınızı düşünüp  buraya piknik yapmaya ve denize girmeye geldiniz. Bir de baktınız ki o sıcakta kavun ve karpuz almayı unuttunuz. Üzülmeyin! Burada traktörlerle yerli ve organik kavun ve karpuzlarımız ayağınıza kadar geliyor. Daha ne olsun! :D 

sahil

ALTINKAYA BARAJI

Altınkaya Barajı ve Hidroelektrik Santrali Samsun'un Bafra ilçesinde Kızılırmak üzerindedir.Buralar genellikle yeşillik bulunan, dağı ve tepesiyle piknik yapmak için uygun olan alandır.

Asarkale, Helenistik Çağa ait olup savunma (korunma) amacıyla yapılmıştır. Ana kayaya oyularak yapılmış (3) adet mezarın da aynı döneme ait olduğu sanılmaktadır.Paflagonya Bölgesi içerisinde bulunan Asarkale, stratejik yönden önemli bir konuma sahip olup askeri amaçla(savunma) kullanılmıştır. Buraları küçükken de alt üst etmiştim. Dağ tepede koşturmak gibisi yoktu. Mis gibi havasını söylemiyorum bile. Oralarda bir yerlerde yüzmek için bir yer var ama tam olarak coğrafi bir konum söyleyemeyeceğim. :D Yine bu alanda Asarkale ve içinden çıkılan merdivenli tünel (mağara) bulunmakta.

mağara girişi

Çaysız olmazdı tabii. Karşıda da mezarlıklar görünmekte.

Odun toplamaya çıkmışızdır. :D

Dayım balık tutuyor.

Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti

Yine Kızılırmak Deltası Kuş Cennetini anlatmaya fotoğraflar ile devam edeceğim.

Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti şu anda UNESCO tarafından koruma altına alınacağı için ( şu an görüşme yapılıyor ) insanların giriş çıkışları yaya ve araç olarak yasaklanmıştır. Sadece belediyenin gezi araçları girebilmektedir.

Görünen yapı kuş gözlem evidir. 

Dikenli goga bitkisi dediğim.

Karadeniz kıyısında gün batımı.

Doğanca Köyündeki giriş.

Balık tutmak da oldukça zevklidir.

Burada göller de oluşmuştur. Kömüş dediğimiz hayvanlar genelde göllere girer ve serinler.

KIZILIRMAK DELTASI KUŞ CENNETİ

KIZILIRMAK DELTASI KUŞ CENNETİ

Kızılırmak Deltası’ndaki Kuş Cenneti, ülkenin en önemli kuş alanlarından biridir. Yolu Bafra’ya düşenlerin mutlaka görmesini tavsiye ettiğim bu yer; Karadeniz kıyılarında, tabii özelliklerini koruyabilmiş, en büyük, güzel ve ender, sulak alanlardan olma özelliği taşıyor. Yıllar önce yapılan çeşitli araştırmalarda, ülkemizde 420 kuş türünün bulunduğu, bunların 316’sının Bafra’da barındığı tespit edilmiş.
 Burası Bafra'nın Doğanca köyüne bağlı bir delta. Burada Karadeniz'e kıyısı olan bir denizimiz var. Önceleri burada insanlar denize girer piknik yapardı. Şimdi de öyle tabii ama daha çok gelişme yaşandı. Kuş gözlem evleri ve balık restoranları açıldı. 
Buralarda kuş dışında atlar ve kömüşler de bulunmakta. Genelde hayvanlar otlatılmak için buralara getiriliyor. Goga (bizim bildiğimiz adı, bilimsel adı bu değil) adında da dikenli bir bitki var ve onları toplayıp satanlar da var. Yani önceden benim dayım yapıyordu, birlikte toplamışlığımız var. Bu bitkiden hasır sepet tarzı ürünler yapılıyordu.
Buraya annemin köyünden gidiliyor. Yani Doğanca köyünden. Girişinde yapılan kuş gözlem yerlerinin fotoğraflarını maalesef çekmedim.

Karadeniz çocuğuyuz bize dalga işlemez :D

Önceleri deve bile vardı :D

MEMLEKETİM

Öncelik sırasının memleketim olduğunu düşünerek buradaki yaşamı ve görülmeye değer yerleri sizlerle paylaşmakla başlamak istiyorum.

Orası neresi dediğinizi duyar gibiyim! Pide ve lahmacun'un şehri Bafra...

DERBENT BARAJ GÖLÜ

200 haneli bir köydü burası. 1991 yılında evlerle birlikte 750 yıllık çınar ağacı da sular altında kaldı. Şimdi ise sadece cami minaresi gözükmekte. "Batık minare" adıyla da bilinir.

ÇETİNKAYA KÖPRÜSÜ (GELİN KÖPRÜSÜ)

Cumhuriyet döneminin ilk ve büyük eserlerinden biridir Çetinkaya Köprüsü. Samsun-Sinop kara yolu üzerinde yer alıyor. Kızılırmak üzerindeki geçişleri, 1937 yılından önce, 650 metre uzunluğunda, ahşap bir köprü sağlıyormuş. 1937 yılından sonra, Çetinkaya Köprüsü bu görevi üstlenmiş. Bafra’nın en eski yapıları arasındaki bu köprüye dönemin ulaştırma bakanının ismine ithafen “Ali Çetinkaya Köprüsü” adı verilmiş.

250 metre uzunluğundaki bu köprü 7 kemerlidir. Bafrada evlenenlerin bu köprüden geçtiğinde evliliklerinde uğur getireceği inancı vardır. Bizde bu köprüden geçirmeden gelin alınmaz. Bir de çiftin dilek dileyerek iki çakıl taşını Kızılırmak'a attıklarında dileklerinin kabul olacağı inancı da vardır. Köprüden geçti gelin türküsü kulaklarımda. :D O zaman bir nostalji yapalım. Anne-babamın bu köprüdeki fotoğraflarını sizinle paylaşmak isterim.

BÜYÜK CAMİ (CAMİ-İ KEBİR)

Bafra’daki en eski tarihi eser olma özelliği taşıyan Büyük Cami, Cami-i Kebir adıyla da biliniyor. Bu cami Osmanlı Sadrazamı Köprülü Mehmet Paşa’nın kızı Ayşe Hatun tarafından, 1670 yılında yaptırılmış.
Caminin hemen bitişiğinde yörenin meşhur alimlerinden bazılarının mezarları bulunuyor.
Bu cami Baframızın çok güzel ve gidilmesi gereken tarihi yapılarından birisi.